hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu

OtizmSpektrum Bozukluğu, genel olarak belirtileri yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden; etkileşim ve iletişim alanında belirgin gecikme, sapma ve kısıtlayıcı ilgi alanları ile kendini gösteren karmaşık nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu Otizm spekturm bozuklukları, son zamanlarda en yaygın rastlanan nörolojik bozukluktur. Hastalıkları Kontrol Etme ve Önleme Merkezi (Centers for Disease Control Prevention)’nin verilerine göre 2006 yılında her 150 çocuktan 1’inde otizm görülürken, 2018 yılında verilen son bilgiye göre de, her 59 çocuktan 1’inde otizm görülmektedir. Bazı otizmli bireyler günlük hayatta çok düşük düzeyde desteğe ihtiyaç duyarken bir kısmı pek çok alanda desteklenmelidir. Otizm Spektrum Bozukluğundaki çocuklar birbirinden çok farklıdır. Buna rağmen ortak özellikleri: – Sosyal gelişimleri ve sosyal ilişkileri yaşıtlarından farklıdır. – Kişilerarası iletişimde OtizmSpektrum Bozukluğu’nun en temel özelliği karşılıklı etkileşim ve ilişki kurma becerisindeki güçlüklerdir. Zeka geriliği ve gelişimsel gecikme eşlik edebilir fakat her otizmli çocukta zeka geriliği veya genel gelişimsel gecikme bulunmaz. Çoğu olguda otizm belirtileri hayatın 1. ya da 2. Bireyin otizm spektrum bozukluğu derecesi hafif, orta veya ağır şeklinde gruplandırılabilir. Cinsiyet değişkenine göre otizm spektrum görülme oranı değişebilmekte; erkeklerde spektrum görülme oranı kızlara göre 4-5 kat fazla olabilmektedir. Otizm Spektrum Bozukluğu Tanısından Önce Yapılması Gereken Tıbbi İncelemeler Site De Rencontre Gratuit Badoo Inscription. 2 dk Otizm 1 Şubat 2018Spektrum kelime anlamı olarak, belli bir aralık içinde birçok farklı nokta olması durumudur. Birnevi yelpaze veya gökkuşağı gibi, spektrum denildiğinde de içinde bir sürü farklı durumun bulunduğu bir aralık anımsanmalıdır. Yaygın gelişimsel bozukluk denilen Otizm Spektrumu Bozukluğu’na spektrum denmesinin sebebi; otizmde görülen belirtilerin her çocukta farklı seviyelerde olmasıdır. Bazı otizmli çocuklarda bütün özellikler tamamen belirgin şekilde gözlemlenebilirken; bazı çocuklarda bazı belirtiler çok daha hafif düzeyde kendini göstermektedir. Otizm Neden Spektrum? Otizm Spektrumu Bozukluğu, dil becerileri, sosyal etkileşim ve soyut algıda gelişme gecikmesi veya tamamen gecikmemesi durumudur. Bu durumdaki çocuklarda basmakalıp aktiviteler ve davranışlar çok sık görülmektedir. Otizmli çocuklarda görülen bu durumlar, zekâdan ya da zihinsel işlev kapasitesinden tamamen bağımsızdır. Bu durum beyindeki belirli bölgelerin işlevlerinin farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Görülen belirtilerin hafif düzeyde olması ya da hiç olmaması ile çok belirgin şekilde olması arasında değişim yaşanmasından dolayı otizm spektrum olmaktadır. Otizm Spektrumu tanısı, Uluslararası mutabakata varılan tanı sistemlerine göre koyulmaktadır. Spektrum içerisindeki bütün bozukluklar için farklı tanı kriterleri vardır. Otizm tanısının koyulabilmesi için anormal olan gelişim özelliklerinin çocuklarda 3 yaşından önce başlamış olması ve çocuğun sosyal iletişimde bozulmaların görülmesi gerekmektedir. Görülen bütün özelliklerin belirli sayıda belirtiyi göstermesi ve başka tıbbi tanılar ile açıklanamaz olması gerekmektedir. Doğuştan gelen otizm spektrum bozukluğu, Nöro gelişimsel bozukluk olarak da tanımlanmaktadır. Otizm spektrum bozukluğunun belirtileri hemen ortaya çıkmamaktadır. Belirli bir yaşa gelindikten sonra daha çok kendini göstermektedir. Özellikle de 3 yaşından sonraki çocuklarda, otizm semptomlarının doğasından dolayı sıkıntılar daha belirgin bir şekilde görülmeye başlamaktadır. Yine de 3 yaşından önce ortaya çıkan belirtileri gözlemleyerek erken müdahale şansına erişmek otizm spektrumunda olan bir çocuk için çok önemlidir. Otizm Spektrum Çeşitleri Otizm spektrum bozukluğu grubunda görülen tanılar birbirinden farklıdır. Her bir tanı ayrı zamanlarda ve ayrı belirtiler ile ortaya çıkmaktadır. Bu grupta yer alan otizm çeşitleri şunlardır Çocukluk çağı otizmi Rett bozukluğu Atipik otizm Dezintegratif bozukluğu Yüksek fonksiyonlu otizm Asperger sendromu Başka şekilde adlandırılamayan YGB Bu otizm çeşitleri içerisinde yer alan en temel tanı, çocukluk çağında görülen otizm tanısıdır. Rett bozukluğunda ilk 5 ayda normal bir gelişim görülmektedir. 5 ay sonrasında baş kısmında meydana gelen büyümede azalma ile kendini gösteren rahatsızlık, iletişimde bozulma ile devam ederek yürüyüş, el ve kol hareketlerinde bozulma ile ortaya çıkmaktadır. Çocukluk çağında görülen Dezintegratif bozukluk ise 2 yaşına kadar normal gelişim gösteren çocuklarda sosyal iletişim ve etkileşimde azalma ile ortaya çıkmaktadır. Asperger sendromu şeklinde görülen spektrum bozukluğunda sosyal etkileşimde bozukluk görülmektedir. Tanının doğru bir şekilde koyulması, tedavi yönteminin doğru seçilmesi açısından çok önemlidir. Tanının koyulması, bu rahatsızlığın ömür boyu kalacağı anlamına gelmemektedir. Uygun ve etkili tedavi yöntemleri ile rahatsızlığın belirtilerinde azalma ve zamanla tamamen iyileşme görülmektedir. Otizmi tamamen ortadan kaldıracak herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat otizm pektrumunda olan çocukların gösterdiği semptomları en aza indirgemek için uygulanabilecek yöntemler şunlardır Özel eğitim Eğitimi kolaylaştıran ilaç tedavisi Fiziksel eğitim Davranışsal terapi Otizm tedavisi sadece okulda ya da hastanede olabilecek bir tedavi değildir. Evde de gerekli eğitimin sürekli verilmesi gerekmektedir. Bu konuda ek bilgi sahibi olmayan aileler için geliştirilen İçimdeki Hazine uygulaması, evde bilgisayar, tablet ya da cep telefonu ile otizmli çocuklara eğitim veren bir uygulamadır. Ücretsiz olarak indirilebilen İçimdeki Hazine’de eğitici oyunlar ile çocukların gelişimi hızlandırılarak sosyal etkileşimleri güçlendirilmektedir. Kaynakça Toplumsal etkileşim ve iletişimde problemlere neden olan nörogelişimsel bozukluktur. Yaygın Gelişimsel Bozukluk YGB yelpaze terimi altında olup, üzerinde en çok çalışılan gelişimsel bozukluktur. Sosyal etkileşim ve iletişimde yetersizlikler ile sınırlı ilgiler ve yinelenen davranışlar temel özellikleri olarak kabul edilir. Toplumsal etkileşimde ve iletişimde yetersizlikler ile davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerle ve toplumsal etkileşim, toplumsal iletişimde kullanılan dil ya da sembolik/imgesel oyun becerilerinin en az birinde 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağan dışı bir işlevselliğin olması ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. Giderek görülme sıklığı artmaktadır, kız ve erkekte; 1/5 görülür. Otizmin Belirtileri Göz teması kurmama, kısa süreli kurmaİsmi ile seslenildiği zaman bakmamaJest ve mimiklerin uygunsuz kullanmaKendi halinde, kendi dünyasında görünmeYaşıtlarına ilgisizlik, uygun akran ilişkisi geliştirememeİnsanların yüzlerinden ziyade nesneler ve ayrıntılar ile ilgili görünmeDuygusal karşılık verememeTaklit veya ¨mış gibi yapma¨ şeklindeki oyunları oynamakta zorlanmaDuygularını ve ilgilerini kendiliğinden paylaşmama Sınırlı ve Yineleyici Davranış Örüntüleri ve İlgiler Basmakalıp davranışlar sallanma, kollarını çırpma gibiDönen cisimlere aşırı ilgiOyuncaklar ile amaç dışı oynama,Tekrarlayıcı, kendine özgü, tekdüze konuşmaAynıcılıkta ısrarcılıkKısıtlı ve olağan dışı ilgi alanlarıTörensel davranışlarBazı duyulara koklama, işitme, dokunma gibi aşırı duyarlılık veya duyarsızlık Otizm Çeşitleri Rett Bozukluğu Çok seyrek olarak ortaya çıkan, YGB’nin daha ağır olan türüdür. Genetik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Bazı davranışlara ilişkin ortak özellikleri nedeniyle YGB içinde yer alan bu sendrom, genellikle kızlarda görülür. Sendrom, 6-12. aylarda normal gelişim sonrasında, var olan motor ve iletişim becerilerinde ani kayıplar olması ile tanımlanır. Rett senderomu genellikle zihinsel engel ile birlikte ortaya çıkar. Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu ÇDB İletişim, sosyal etkileşim, ilgiler ve etkinliklerdeki sınırlılıklar açısından otizme benzeyen, 2 yıl normal gelişimden sonra ortaya çıkan bir YGB’dir. 2 yaştan sonra, önceden kazanılmış tuvalet kontrolü, uyumsal davranışlar, motor ve iletişim becerileri ile oyun becerileri kaybolur. Otizmde temel yetersizlik sosyal etkileşim alanında iken ÇDB’de iletişim alanındadır. ÇDB, çocuğun gelişimini otizmden daha ağır düzeyde etkiler. Asperger Bozukluğu Otizmden daha geç yaşta, genellikle 3-5 yaştan sonra ortaya çıkar. Sosyal özellikler ve sınırlı ilgiler açısından otizme benzer; ancak aspergerli bireylerde konuşmada gecikme gözlenmez; iletişim, öz bakım ve zihinsel becerilerde de yetersizlik yoktur. Bazı bireylerin çok geniş sözcük dağarcıkları vardır ve ilgilendikleri bir konuda çok uzun zaman konuşabilirler. Ancak, sözel olmayan iletişim becerilerinde yetersizlik görülür, sözel olmayan mesajları anlama ve kullanmada güçlük çekerler. Birçok uzman ve anne baba, daha az etiketleyici olduğunu düşünerek, asperger terimini otizm yerine kullanmayı tercih eder. Atipik Otizm YGB altında yer alan bozuklukların bazı ölçütlerini karşılayan ama herhangi birinin tüm ölçütlerini karşılayamayan çocuklara tanı koymak amacıyla kullanılan bir terimdir. Atipik otizm için net ve açık ölçütler yoktur. Ancak Asperger sendromu ve atipik otizm tanısı konan çocukların güçlükleri benzerdir. Her iki grubun güçlükleri otizmli çocuklardan daha hafif düzeydedir. Otizm Spektrum Bozukluğunun Sebebi Nedir? Günümüzde otizm spektrum bozukluğunun tam olarak sebepleri bilinmemektedir. Ancak birçok faktörün, özellikle genetik faktörlerin rol aldığı bir beyin hastalığı olduğu kabul edilmektedir. Otizm, ebeveyn tutumlarıyla veya ailenin sosyo-ekonomik durumuyla ilişkili değildir. Otizmli Bireyler Nasıl Eğitim Almalılar? Tıbbi tanı ve tedavinin yanı sıra özel eğitimden yararlanmak çok önemlidir. Özel eğitim, otizm tanısı almış çocuklar için yaşamsal değere sahiptir. Bu tanıyı alan çocukların özel eğitim ihtiyacı “uyanık oldukları” tüm zamanı kapsar. Yoğun ve bireye göre planlanmış özel eğitim programı sayesinde sosyal uyum becerileri, sözel iletişim becerileri, akademik becerileri gelişebilir. Okul öncesi dönemde destek eğitimi veren rehabilitasyon merkezlerinden yararlanmanın yanı sıra ailenin de eğitim sürecine katılması gerekmektedir. Destek eğitim süreleri ve nitelikleri maalesef sınırlı olmaktadır. Ailenin özel eğitim uygulamaları konusunda geliştirilmesi şarttır. Anne-babanın bu sürece izleyici şeklinde değil; etkin katılımı gerekmektedir. Otizm Tanısı Nasıl Konur? Tanı uzmanlar tarafından; çocuğun gözlenmesi, gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması, bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir. Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar ruh hastalıkları uzmanları ve nörologlarıdır. Çocuk Ruh Hastalıkları Uzmanı Çocuk ruh hastalıkları uzmanı, çocuk ruh sağlığını değerlendiren, tanılayan ve tedavi eden doktordur. Çocuğunuzu gözler, sizinle görüşme yapar, tanı ölçütlerine göre çocuğunuzu değerlendirir, tıbbi muayenesini yapar ve tanısını koyar. Gerekirse tıbbi tetkik ve ilaç tedavisi önerir. İlaç, eğitime destek olması ve istenmeyen hareketleri kontrol altına alması amacıyla verilir. Otizmin ilaçla tedavisi henüz mümkün değildir. Değişiklikleri takip edebilmesi ve gerekli düzenlemeleri yapabilmesi için çocuğunuzu düzenli aralıklarla yılda bir ya da iki kez çocuk ruh hastalıkları uzmanına götürmelisiniz. Çocuk Nörologu Çocuk nörologu çocuklardaki beyin ve sinir sistemi sorunlarının uzmanıdır. Çocuk nörologu da otizme ilişkin değerlendirme yapabilir. Ayrıca, çocuğunuzda otizmle ilişkili olabilecek bazı hastalıkların sara nöbetleri gibi olduğu ya da otizm dışında başka sorunların varlığı düşünülürse, çocuk nörologu tarafından bazı tıbbi tetkikler MR, BT, EEG vb. ve tedaviler de yapılabilir. Ancak, bütün otizmli çocukların yalnızca dörtte birinde bu tür sorunlar görülür. Dolayısıyla, doktor tarafından mutlaka ihtiyaç olduğu söylenmediğinde, bu tetkiklerle kendinizi ve çocuğunuzu maddi, manevi olarak yıpratmayınız. Beste DumanPsikolog Otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkarak etkilediği kişinin iletişim, sosyal uyum ve davranış şekillerinde bozukluklara yol açan nörogelişimsel bozukluktur. Amerikan Psikiyatri Derneği DSM V tanı kriterleri kitabında güncellemeler yapılmış “Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Asperger Sendromu, Atipik Otizm” tanıları tek bir çatı altında “Otizm Spektrum Bozukluğu” tanısında toplanmıştır. Otizm spektrum bozukluğu hafif/orta/ağır şeklinde derecelendirilmiştir. Eski adıyla “Atipik Otizm” tanısının yerine “Hafif Otizm” tanısı yer almıştır. Halk arasında ise “Yalancı otizm, silik otizm, geçici Otizm …” gibi tanımlamaları duyarız. Atipik otizmi diğer otizm tanı gruplarından ayıran özellik bu çocukların otizm belirtilerine sahip olmasına karşın yeterli düzeyde tanı kriterlerine uymadığı için “Atipik Otizm/Hafif Otizm” tanısı kullanılır.“Atipik Otizm “ tanılı çocuklar tıpkı otizm’de olduğu gibi konuşmada ve iletişim kurma güçlüğü, gelişimsel gerilik, tekrarlayıcı konuşma tarzı ve sosyal uyum bozuklukları yaşarlar. Atipik Otizm belirtileri- İfade edici dil dediğimiz dil ve konuşma alanında gecikmeler ve güçlükler- Duyusal hassasiyet - Takıntılı ve tekrarlayıcı davranışlar- Kas gelişiminde gerilik- Sosyal uyum ve iletişim sorunları- Kaygı ve güven sorunları- Anlama ve algılama da güçlük çekme- Adına tepki vermeme ve sınırlı göz kontağı- İşaret ederek göstermeme- Taklit becerilerinde yetersizlik gibi sorunlar otizm belirtileri olarak gösterilebilirken atipik otizmli çocuklar da bunlar daha yoğun ve ağır düzeyde otizmin diğer tanılardan ayıran özellik erken tanı ve doğru eğitim yöntemleri ile bu çocukların otizm tablosunun karakteristlik özelliğine göre yaşadıkları sorunların aşılması ve düzeltilebilmesinin daha kolay olmasıdır. Çocuğa uygulanan müdahale ve eğitim programlarında kollektif ve disiplinler arası bir yaklaşım ki bu süreçte erken tanı, doğru müdahale ve eğitimin yanında ailenin desteklenmesi sürecin olumlu anlamda gidişatı için önemlidir. Bu yüzden aileler çocuklarını iyi gözlemlemeli farklı olan davranışlar konusunda “zamanla düzelir” bakış açısından uzak durmalıdır. Otizm tanısı konulunca ailelerin umutsuzluğa kapılmaması ve durumu bir an önce kabullenip, eğitime başlaması gerekir. Sürecin psikolojik yansımalarını çocuğun hissetmemesi için aileler psikolojik destek almayı düşünebilirler. Periyodik olarak çocuk doktoruna gidilmeli ve gözlenen farklı durumları uzmanınızla paylaşmalısınız. Çocuğunuza belirli aralıklarla gelişimsel tarama testleri yaptırmak gelişimsel problemlerin erken müdahalesi için “Erken tanı hayat kurtarır.”Instagram Bircan Tavas Gelişim ve Eğitim Otizm, otizm spektrum bozukluğu diye de adlandırılır, kişinin dünyayı algılarken kurduğu sözel ve sözel olmayan iletişimin anlam kazanamaması olarak ifade edebileceğimiz nörobiyolojik bir bozukluktur. Otizmli insanlar beyni, diğer insanlardan daha farklı yapıya sahip olduğu için dünyayı diğer insanlardan daha farklı bir biçimde algılarlar. Otizmin net olarak tedavisi ve tanı testleri yoktur fakat erken tanı ve çeşitli destek mekanizmaları ile otizmli bireylerin hayatları kolaylaşabilir. Bu makalemizde Otizm Spektrum Bozukluğu ve Belirtileri hakkında bilgi sahibi olacağız. 2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve kamuoyunun dikkatini çekerek bu konuyla ilgili problemlere çözümler üretmek amacı ile ’Dünya Otizm Farkındalık Günü’’ olarak ilan edilmiştir. Otizm Spektrum Bozukluğu ve Belirtileri Otizm Belirtileri Nelerdir? Otizm Spektrum Bozukluğu ve Belirtileri makalemizde otizm bozukluğunu kısaca anlattık, şimdi sıra otizm belirtilerinde… Diğer insanlarla iletişim kurmada zorlanma, jest ve mimikleri algılayamama,İsmi seslenildiğinde tepki vermeme, etrafa ilgisizce bakma,İşitmede zorluk yaşama,Diğer insanların düşündüklerini ve hissettiklerini anlamada zorlanma, kendisine dostça yaklaşan birini tehdit olarak algılama,Işıklı ve gürültülü şeyleri tehdit olarak algılama, huzursuz olma,Rutinlerine aşırı bağlılık,Çeşitli uyku bozuklukları gösterebilirler; uzun süre uyuyamama, ağlayarak ve bağırarak uyanma gibi,Zaman zaman zeka geriliği gözlemlenebilir,Alışık olunmayan sıradan olaylara karşı korku veya anksiyete geliştirme, örneğin eve misafir geldiğinde korkup bağırma,Zaman zaman ebeveynlerinin yokluğunu hissetmeme, Öğrenmenin çok uzun bir süreye yayılması veya öğrenme aşamalarında sekteye uğrama,Aşırı neşe veya kızgınlık, hezeyanlı davranışlar, Basmakalıp ve takıntılı davranışlar geliştirme; el çırpma, kendi etrafında dönme gibi sürekli aynı hareketi yapma,Dil becerileri gelişiminde gerilik; konuşma bozuklukları, konuşmada gecikme, anlamlı cümleler kuramama veya cümleyi yarıda kesme, ne söyleyeceğini unutma, Soyut algıda gecikme veya hiç gelişememe gibi belirtiler görülebilir. Belirtilerin birkaç tanesi gözlemlendiğinde çocuğun doktora götürülmesi uygun olacaktır. Bu belirtiler, az sayıda hafif düzeyde veya çok sayıda ağır düzeyde olabildiği ve bu arada seyredebildiği için spektrum şeklinde ifade ediliyor. Bazı otizmli bireyler öğrenme bozukluğu yaşıyorken bir kısmı orta düzeyde mental sağlık sorunları yaşıyor, diğerleri ise ağır düzeyde anksiyete ile boğuşabilir. Bütün otizmliler çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalıyor fakat otizmli olmak bütün otizmlileri aynı biçimde etkilemez. Bu sebeple her birinin farklı türden destek mekanizmalarına ihtiyaç duymaları normaldir. Otizm Tanısı Nasıl Konulur? Otizm ancak belirli tanı sistemleri ile tıp doktorları, psikiyatristler, pediatristler aracılığıyla teşhis edilir. Çocuğun mutlaka çocuk psikiyatristine de görünmesi tavsiye edilir. Aileden çocuğun yaşam öyküsünün alınması doktorların doğru tanı koymasına yardımcı olur. Çocuğun zorlayıcı davranışlarının ne zaman ortaya çıktığını gözlemlemek, ebeveyn olarak buna uygun davranış geliştirmek önemlidir. Çocuğun otizmli olduğuna kanaat getirmek için uzun görüşmeler sonucunda çocuğun durumunun başka tıbbi tanılarla açıklanamıyor olması gerekir. Tanı konulması uygun destek yöntemlerinin belirlenmesi açısından önemlidir. Otizm tanısı konulduktan sonra zamanla iyileşme görülebilir. Yani belirtiler ve problemler ömür boyu aynı düzeyde kalmayabilir. Fakat belirtilerin düzeyi hafiflese bile tamamen kaybolması mümkün değildir. Otizm Testi Var Mıdır? Otizmi net olarak teşhis edebilen belli bir test yoktur. Fakat otizme eşlik eden belirtilerin düzeyini anlamak için çeşitli nörolojik muayeneler, genetik değerlendirmeler, zeka ve uyum testleri yapılır. Otizm spektrum aralığındaki her belirti için ayrı ayrı özenli olarak inceleme yapılmalıdır. Otizmin Tedavisi Var Mıdır? Otizmin düzeyi değişebilir fakat tedavisi yoktur. Özel eğitim ve rehabilitasyon, otizmin belirtilerinin sebep olduğu sorunlara yönelik en uygun tedavidir. Eşlik eden sorunlar için, sorunun türüne göre tedaviler uygulanmalıdır. Tedavi sürecindeki en önemli ve gerekli nokta özel eğitim ve rehabilitasyondur. Belirtilere yönelik tedavi sonrası veya süresince çocuğun konuşmasında iyileşme, sosyal ilişkilerinde düzelme, motor becerilerinde ve kendini ifade etme düzeyinde gelişme görülebilir. Bunlar önemli kazanımlardır. Çocuğun sosyal hayata daha fazla adapte olabilmesi için özel eğitim çok önemli bir noktadadır. Otizm ile İlgili Yanlış Bilinenler ’Otizmliler çevreye veya çevredeki insanlara zarar verirler.’’ Böyle bir durumun yaşanma ihtimali vardır fakat tüm otistikler aynı şekilde tek tip tutum geliştirmedikleri için hepsinin her zaman saldırganca tutum sergilemesi de olası değildir. Bazı otistikler huzursuzlanabilir, rahat hissetmeyebilir veya tehdit altında hissettiklerinde saldırganlaşabilirler. ’Otizm ruhsal bir problemdir.’’ Otizm ruh hastalıkları kategorisine girmez. Fakat otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerin bazı davranışları ruh hastalıkları belirtilerine benzeyebilir. ’Otizm bir hastalıktır.’’ Otizm bir hastalıktır demek doğru bir ifade değildir. Otizmli bireylerin beyni sıradan insanların beyninden daha farklı biçimlerde çalışır. Bu sebeple sıradan bir günde yaşıtlarından daha farklı davranırlar. ’Otizmin tedavisi vardır.’’ Otizmin kesin bir tedavisi ve ilaçları yoktur. Yalnızca belirtileri azaltmak için pediatrist, psikiyatrist ve doktor gözetiminde ilaçlar kullanilabilir. Amaç, otistik insanların hayatlarını sağlıklı bir şekilde idame ettirebilmelerine yardımcı olmaktır. ’Otizmliler arkadaş edinemezler.’’ Evet bu anlamda diğer insanlara göre daha fazla zorlandıkları doğrudur fakat otistik insanların da sosyalleşmeye ihtiyaçları olabilir. Sosyal düzen, dezavantajlı gruplar dikkate alınarak yeniden düzenlendiğinde hafif-orta düzey belirti gösteren otizmliler, yoğun sosyal ve medikal destekler aracılığı ile arkadaş edinebilir ve kendilerine uygun bir mesleği yapabilirler. ’Otizm, kötü ebeveynlerin ve mutsuz ailelerin bir sonucudur.’’ Otizmin kesin nedenleri henüz bilinmemekle birlikte kötü ebeveynlerden, sosyo ekonomik durumlardan veya yaşanılan coğrafyadan kaynaklandığı yanlıştır. Çünkü otizm, genetik bir bozukluktur. Birçok gendeki bozukluk otizme yol açabilir. ’Otizmli insanlar aslında üstün zekalıdır.’’ Otistik spektrum bozukluğuna sahip bireylerin yalnızca %10’u üstün zekalıdır. Bu insanlar çok güçlü belleğe, ezber yeteneğine, çok hızlı kitap okuma ve okuduğunu hemen kavrama vb. özelliklere sahip olabilirler. ’Otizm anneden geçer.’’ Otizmin bilinen nedenleri arasında birtakım genetik bozukluklar tespit edilse de buna direkt olarak sebep olan ’otizm geni’’ yoktur. Yani anneden veya babadan geçiş söz konusu değildir. Otistik Çocuklar için Gölge Öğretmen Otistik çocukların gelişimi için alanında eğitim görmüş gölge öğretmenler tercih edilmektedir. Gelişimsel veya davranışsal özellikleri nedeniyle, grupla hareket etme ve öğrenme becerilerinin desteklenmesi gereken bireyleri okul veya sınıf içinde gözlemleyen, gözlemlerini okul, aile ve uzmanlarla paylaşan, bu paylaşım sonucu; ihtiyaç duyulan mekansal ve davranışsal desteği uygulama sorumluluğunu alan bireylere “gölge öğretmen” denir. ”Gölge öğretmen çocuklarımızın hayatını, aktivitelerini, sosyal ilişkilerini şekillendirip organize eden kişidir. Otizm Spektrum Bozukluğu ve Belirtileri Otizmli çocukların zihinsel ve motor becerilerini geliştirmeleri için gölge öğretmenler ayarlanır. Otizmli çocuğu örneklerle açıklayacak olursak, diş fırçalama esnasında macun sürmeden dişini fırçalayabilir ya da macun sürdükten sonra diş fırçalamayı unutabilir. Elini yıkadıktan sonra musluğu kapamayı unutabilir. Otizmli bir çocuk okulda ise, ders esnasında sınıfta dolaşabilir ya da sınıf içi arkadaşlarıyla iletişim kurmaz. Gölge öğretmen ise, otizmli çocuğun gölgesi gibidir. Gölge abla model olarak sihirli dokunuşlar yaparak çocuğu bulunduğu ortama hazırlar. Ona verdiği komutlarla diş fırçasına macun sürmesini, elini yıkadıktan sonra musluğu kapatmasını, ödevini yapması gerektiğini anlatır. Hatta tüm bu süreçleri nasıl yürütmesi gerektiğiyle ilgili onu bilgilendirir. Gölge öğretmen sınıf içinde de çocuğun arkadaşlarıyla iletişim kurmasını sağlar. Gölge öğretmen otistik çocuğu kendisine verebilecek ya da dışarıdan gelebilecek zararlara karşı da korur. Örnek olarak, dikkat bozukluğu olduğundan araçların üzerine doğru gidebilir. Gölge öğretmenler genellikle günde bir kaç saatliğine çocukla beraber hareket ederler. Sonrasında çocuğu kendisine bırakıp, kendi kendini yönetmesi sağlanır. Çocuğunuz tamamen iyileştiği durumda da gölge öğretmene ihtiyaç kalmaz. Otizm Spektrum Bozukluğu ve Belirtileri makalemizin sonuna gelmek üzereyiz. Peki gölge öğretmen nasıl buluruz? Gölge öğretmenin üniversitelerin Çocuk Gelişimi ve Eğitimi, Okul Öncesi Öğretmenliği, Psikoloji gibi özel eğitim alan bölümlerde okuyan ya da mezun kişiler olması gerekmektedir. Çocuğunuz kişisel ve motor gelişimini tamamlasın, sosyalleşsin, derslerine konsantre olsun, ev ödevlerini yapsın istiyorsanız hemen özel eğitimli gölge öğretmen arayışına başlayın. Gölge öğretmen arayan veliler için aday veritabanındaki gölge öğretmenler ile profesyonel hizmet vermektedir.

hafif düzeyde otizm spektrum bozukluğu